Ilık bir gece Havaya ağaçların baygın kokusu yayılmış Ateşin başındayım ve konuşmayı unutmamak için kendimle konuşuyorum Sesim bana yabancı geldiğinden iki kişi gibiyiz Recep in kamyonundan Acısu da indiğimden bu yana ne kadar zaman geçti bilmiyorum Haftanın hangi günündeyiz bu hiç önemli değil Birilerinin Kimlerin beni aramaya başlamaları için yeterli süre geçmiş olmalı Günlerdir yüzümü de görmüyorum Elimle çenemi sıvazlıyorum sakalım uzamış Uzun ve yorucu yürüyüşlerde terlediğimden Jeani kokuyor olmalıyım ama ben duymuyorum Yalnızca yüzümü yıkıyorum Saçlarım keçe gibi Yıldızlar o denli parlak ve bol değil çünkü değişken bulutlarla kaplı gökyüzü Öykücülüğümüzün usta kalemi Cemil Kavukçu okurların yaklaşık yirmi yıldır severek okudukları unutulmaz kitabı Uzak Noktalara Doğru da kasaba çevresinden çıkmak için çırpınan bir avuç genç kahramanın öyküsünü anlatır Onlar için belki yaşam büyükşehirlerdedir belki dünyanın başka yerlerinde ya da başka dünyalarda