Bir insana güvenmediğinde sadakatin en açık işaretleri bile sadakatsizliğin işaretlerine dönüşür, güvendiğinde ise sadakatsizliğin elle tutulur kanıtları bile yanlış anlaşılan, büyüklerinin haksız yere cezalandırdığı bir çocuk gibi ağlayan sadakate dönüşür. Musil, 1911’de yayımlanan Birleşmeler’den sonra yine kadın karakterlere odaklandığı Üç Kadın’da farklı toplumsal sınıflardan gelen üç kadının hikâyesini anlatıyor. Öykülere ismini veren ve hayatlarındaki erkeklerin bakışından gördüğümüz bu kadınlar ilk bakışta öykülerin odak noktası değilmiş gibi görünseler de üç erkeğin kaderine hükmeden, olayları belirleyen onlar: Köylü Grigia, aristokrat Portekizli ve tezgâhtar Tonka. Üç Kadın, edebiyat gezegeninin dâhi münzevisi Musil’in hayatının eseri kabul edilen Niteliksiz Adam’dan önceki son aşama. “Hiçbir romancı benim için Robert Musil kadar değerli değildir.”Milan Kundera