“Tıp, nikâhlı karım benim, edebiyat ise metresim. Birine kızarsam, geceyi öbürüyle geçiriyorum. Bu davranışımı belki biraz uygunsuz bulabilirsin ama en azından sıkıcı değil. Hem zaten, benim bu ikiyüzlülüğümden ikisinin de bir şey kaybettiği yok!”Öykünün büyük ustası Anton Çehov, dostu ve yayıncısı Aleksey Suvorin’e 1888’de yazdığı bir mektupta böyle bir “aşk reçetesi” sunuyordu. Dünya edebiyatına, öykü sanatını temelinden değiştiren yüzlerce öykü; tiyatroya Martı, Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş ve Vişne Bahçesi gibi başyapıtlar armağan eden Çehov, aynı zamanda iyi bir hekimdi. Hekimliğinden de gelen gözlem gücüyle tıp, hastalar, hastalıklar, hastaneler, hekimler üstüne öyküler de kaleme almıştı. Sıra Dışı Bir Adam ve Diğer Öyküler, onun bu öykülerini bir araya getiriyor.