... kendini kaybettiğini, mutfağa nasıl gittiğini, bıçağı nasıl aldığını hatırlamadığını, on sekiz kere bıçakladığını hatırlamadığını, annesine gidip uyuduğunu, sabah elini öpüp annesinden çıkıp karakola giderek teslim olduğunu söyledi; eklemek istediği bir şey olup olmadığı soruldu: “Pişmanım, ben aslında eşimi seviyordum hâkim bey,” dedi.
Süleyman Bulut’un kaleminden trajikomik bir hal zaptı… Bu kitapta kadın cinayetleri anlatılıyor. Kimisi cep telefonunda gördüğü bir mesajdan kuşkulanmış. Kimisi “nasıl olduğunu bile anlayamamış” zira aslında “karısını seviyormuş”… Kıskançlıklar, töre cinayetleri, yanlış anlamalar… Ülkemizin içler acısı halini anlatan Seviyordum Hâkim Bey’i çarpıcı kılan yalnızca anlatılan olaylar değil. Bu olayları sosyal medyada yorumlayan “kurgu yorumcular” da çok şey anlatıyor: “Rol yapıyor bu vicdansız; hakkı idam ama yok ne yazık ki…”