Meleğin Çürüyüşü, artık dünya edebiyatının en temel metinlerinden biri olarak kabul edilen Bereket Denizi’nin dördüncü ve son kitabı. 20. yüzyılın ilk yıllarında Bahar Karları’yla başlayan hikâye, 1960’ların sonunda, Meleğin Çürüyüşü’yle sona eriyor. İroni ve ölüm önsezisinin damgasını vurduğu bu can alıcı trajedi, daha önceki romanlara dağılan temaları nihayet bir araya getiriyor: saray gelenekleri ile samuray idealinin çöküşü, Budist felsefe ile estetiğin değeri ve hepsinin özünde, Mişima’nın modern çağa dair karamsar görüşleri... Bereket Denizi, dörtlemenin en simgesel anlatısını oluşturan, görkemli bir final sahnesiyle noktalanıyor.“Bu kitaplara,” diyor Yukio Mişima, “yaşamla ve bu dünyayla ilgili hissettiğim ve düşündüğüm her şeyi yansıttım.”Bereket Denizi, Japonya’yı asırlar boyunca besleyen kültürel unsurların birer birer yok edilişinin destansı hikâyesi. Hayatı da romanları kadar çarpıcı olan Yukio Mişima’nın sayfalarında gezindikçe, bir kültürle birlikte bu kültüre inanmış yaz