Yalnız uyuduğumda, yatak olduğundan daha büyük ve daha soğuk göründüğünde kendime hikâyeler anlatıyorum, ama Niágara orada olduğunda ve benden önce uyuduğunda da onları kendime anlatıyorum, küçük bir salyangoz gibi kıvrılıyor ve sanki o da kendine bir hikâye anlatıyormuşçasına keyifli mırıltılar arasında uykuya dalıyor.
Julio Cortázar öykülerinin üçüncü ve son cildi Kendime Anlattığım Hikâyeler, yazarın hayattayken yayımladığı son üç öykü derlemesini içeriyor: Lucas Diye Biri (1979), Glenda’yı O Kadar Seviyoruz ki (1980), Uygunsuz Zamanlar (1982).
Cortázar’ın aşka, cinselliğe, sanata ve modern zamanlara dair çözümlemeleri, gerçeküstüne ve rüyalara yaklaşımı, oyuncu deneyselliği bu öykülerde kesişiyor.
Ötekinin Rüyası, Ayak İzlerinde Adımlar ve Kendime Anlattığım Hikâyeler, Arjantin edebiyatının temel taşlarından Cortázar’ın Türkçedeki en kapsamlı öykü külliyatını meydana getiriyor.