Yaşamadığım bir çocukluğu, yazarak yeniden kurgulamaya çalıştığımı ne ona söyledim ne de sana. Çocukluğumdan aklımda kalan tek şey, kaçıp gitmek düşüncesi. Evden, okuldan, sokaktan, misafirlikten, kavgalardan, ölümlerden, arkadaşlarımdan, ailemden, çevremden kaçıp gitmek. Şu anda bunları yazarken gülüyorum. Farklı olmayı yanlış anladığım gibi, kaçmayı da yanlış uyguladım. Hep kendime kaçtım. İçimi kendimle doldurmaktan daha fazlası gelmedi elimden. Edebiyat kimileri için tehlikeli bir oyundur kimileri içinse yolları çatallanan bir bahçe. Yazarın hayalinde kurduğu dünyalar yavaş yavaş okurun zihnine sızar ve onu değiştirir. Oyuna katılan okur için mucizelerle dolu o bahçede gezinmek eşsiz bir deneyimdir. Borges’in ayak izlerinde yürüyen, Kafka’nın atmosferini soluyan, Atay’ın ironisiyle acı acı gülümseten ama aslında sadece kendisi olan öyküleriye büyülüyor Yekta Kopan. Kurmaca yazarlığında yetkinliğini önceki kitaplarıyla kanıtlamış olarak, oyunlarla, göndermeler, dipnotlarla, kolajlar