Babasını hiç tanımayan, baba ve koruyucu özlemini, usta-çırak, baba-kız, öğretmen-öğrenci ilişkisi kurduğu bir yabancıda gideren Suna; babasının yerine bir yabancıya hayranlık duyan otelci genç Çiko; oğlunu hiç görmemiş, kendi dünyasında boğulmuş bir kayıp baba, Orson Cezmi; Orson’un garip dünyasını paylaşan set işçisi Rıza; babasını eski bir filmde, İstanbul’un saklı köşelerinde kendi içsel yöntemleriyle arayan Metin; oğlunu yalanla büyüten, bütün hayatını bir yalan üzerine kuran Behice... Asla kesişmeyen paralel yaşamlarında mutsuzluklarıyla yoğrulanlar ve bir insanın, herkesin zihninde farklı oluşan portresi.