Uçsuz bucaksız bir bataklıkta bir gergedan bize doğru koşuyor kinle ve senin cesedin Jeani kokuyor o gece Annem ağzını her açtığında koku daha da kesifleşiyor Cesedin masada çürüyor Akşam koltukta çürümeye devam edecek Sonra yatağında çürüyeceksin Sabah kahvaltı sofrasında Arada kapının önüne çıkacak orada yüzün güneşe dönük çürüyeceksin Bazen sokaklarda dolaşacaksın Kokun o kesif kokun da peşinden gelecek Sonra eve döneceksin Kapıyı açmadan önce biraz düşüneceksin Öfkeli bir gergedan sabrıyla Mine Söğüt Gergedan daki çarpıcı hikâyelerinde tematik bir bütün oluşturarak modern hayata sinmiş vahşetin örtüsünü kaldırıyor Bazen keskin bir ironi bazen soğuk mesafelenmelerle yer yer de groteske yaslanarak orta sınıfın aile kurumunun sıradanlık cehennemini kadük toplum hayatını erkeklerin kuralların geleneğin yoz iktidarını gözler önüne sererek okuru adeta kışkırtıyor parçası olduğu konformizm çağını sorgulamaya çağırıyor