Yüzmeyen ya da yüzdürülmeyen bir gemide yaşamanın doğal sonucu olmalıydı bu. Artık gün saymıyor, hesap yapmıyorum. Her şeyi oluruna bıraktım. Yine bir koyda demirdeyiz; adı, yeri, varacağımız limana uzaklığı (gerçekten varabilecek miyiz?) hiç önemli değil. Bizi bu koya tutsak eden arızanın boyutları da önemli değil. Önceleri çok rahatsız olduğum bu durum olağanmış gibi geliyor artık.
Öykücülüğümüzün usta kalemi Cemil Kavukçu, her kitabıyla hem okurdan, hem edebiyat dünyasından büyük ses getiriyor. Gemiler de Ağlarmış, Kavukçu’nun yalnızca öykü kişilerini değil, denizi, gemileri, kadehleri, bulutları, ormanları ve hayvanları da olabildiğince canlı bir biçimde anlattığı en güzel kitaplarından biri. Edebiyatseverler için eşi bulunmaz bir ustalık gösterisi.