Yirminci yüzyıl Alman deneyimini bir güne sığdıran Dokuz Buçukta Bilardo mimar Fähmel ailesinin üç kuşağı ve bir kilise üzerinden rejiminin miras bıraktığı ölümün ve yıkımın artçı şoklarına odaklanıyor Savaş sonrasında kendine normal bir hayat kurmaya çalışan Robert Fähmel in rutin alışkanlıklarının oğlu Joseph in kız arkadaşıyla olan konuşmasının ve sekseninci doğum gününü kutlayacak olan aile reisi Heinrich in gençlik yıllarının bile ardında herkesin unutmaya çalıştığı ancak kaçamadığı bir geçmişin lekesi vardır Halen savaşın yaralarını tam olarak sarmamış bir ülkenin toplumsal belleğinde yaşanan tahribatı monologlar ve geriye dönüşlerle zengin bir anlatı halinde resmeden bir modernist başyapıt Böll ün Thomas Mann ın gerçek mirasçısı olduğu iddiasını savunmak için Dokuz Buçukta Bilardo yeterli olacaktır The Scotsman