Çelişki’yi okudum ve bitirdim bu sabah. İçimde Cemal Süreya’nın kuşları. Havalı, esrik, fırlama ve canımı yakan bir dille yazmış Barış. “Kafamdan atamadığım soruları yüzüme vurmaya ne kadar da” meraklıymışsın be kardeşim… Çelişki’yi okuyup bitirdim bu sabah, içimde bitmeyen bir şeylerin olduğunu bilerek.
Ercan Kesal
Yazı yazmak başka bir şey edebiyat bambaşka… Barış İnce çoktan edebiyat tarafında. Çelişki, tıpkı gazeteciliği gibi “şaşırtıcı”. Ne zaman ülkemdeki çöküşün içine girsem Barış bir şey söyler ve ben ayağa fırlarım, umudum yenilenir. Özetle bu değerli adamı okuyun.
Umay Umay
Seçim otobüslerinin masum duyguları solladığı yollarda, kavurucu Akdeniz güneşi altında kaçak bir hayat ne kadar sürdürülebilir ki… İyi bir yol arkadaşı yoksa…
Çelişki, son yılların cesur kalemi Barış İnce’den zülfüyâre dokunan bir roman…