Bulantı, 20. yüzyılın en etkili düşünürlerinden Jean-Paul Sartre’ın ilk romanı. Bireyin kökten özgürlüğünü vurgulayan varoluşçu akımın sözcülüğünü üstlenen Sartre, adını 1938’de yayımlanan bu romanıyla duyurmuştu. Günlük biçiminde yazdığı bu kitabında, romanın kahramanı Roquentin’in dünya karşısında duyduğu tiksintiyi anlatıyordu. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Roquentin’in kendi bedenine de yönelikti. Kimi eleştirmenler romanı hastalıklı bir durumun, bir tür nevrotik kaçışın ifadesi olarak değerlendirse de Bulantı, yansıttığı güçlü bireyci ve toplum karşıtı düşüncelerle, sonradan Sartre’ın felsefesinin temellerini oluşturacak birçok konuya yer veren özgün bir yapıttı. “Varoluş”la yüz yüze gelen Roquentin’in geçirdiği değişimi anlatan Bulantı, varoluşçuluğun kült kitaplarından biri oldu. 20. yüzyıl roman sanatında da önemli bir yere sahip bu kitabı, Selâhattin Hilâv’ın usta çevirisiyle sunuyoruz.