Bunca insan geçti hayatımızdan, acı tatlı bunca olay, anlatılanlar ve anlatılamayanlar, hatırlananlar hatırlanmayanlar, unuttuklarımız, unutmak isteyip de unutamadıklarımız ya da unutmaktan korktuklarımız. Bizimki; farklı duygular, farklı dürtülerle, farklı ortamlarda ama aynı amaca doğru, paralel çizgiler gibi kesişmeden akıp geçen iki yaşam; iki kadın hikâyesi işte... Oya Baydar ve Melek Ulagay... Dünyanın ve Türkiye’nin, 1940’lardan günümüze uzanan macerasına tanıklık etmiş, tanıklıkla kalmayıp olayların içinde yaşamış iki kadın. Gençliği, umudu, devrimci mücadeleyi, sol örgütleri, hapishaneleri, işkenceleri, sevdiklerini yitirmenin acısını, mülteciliği, sürgünü, eve dönüşleri, İstanbul’dan Filistin kamplarına, Güneydoğu’dan Avrupa kentlerine savrulan yaşamlarını anlatıyorlar. 27 Mayıs’a, 68 olaylarına, solun yükselişine, 1 Mayıslara, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerine, katliamlara, hareketinin başlangıç günlerine, kontrgerillaya, Ortadoğu’da Amerika ve İsrail’in Filistin