Bir kış gecesinde, gündüzleri kocaman tenekelerin şehrin çöpünü getirip boşalttıkları bir tepenin üstüne, çöp yığınlarından az uzağa, fener ışığında,sekiz kondu kuruldu. Sabah konduların üstüne yılın ilk karı düştü.
Bu sözlerle başlıyor Latife Tekin’in ikinci romanı Berci Kristin Çöp Masalları ve sanayi mahallesiyle geniş bir alana yayılmış çöp sahası arasında bitiveren bir gecekondu mahallesinin hikâyesini dillendiriyor. Bir yanda kırsaldan kente göç ettiği halde eski gelenek ve göreneklerine, söylencelerine tutunanları gözler önüne seren bu kültleşmiş roman, bir yanda da hayatta kalmak, şehre uyum sağlamak, fırsatlardan yararlanmak için yabancılaşanları, yıpranıp yozlaşanları anlatıyor. Hem de büyülü hikâyelerle, ağıtlarla, mânilerle ve tekerlemelerle örülmüş olağanüstü bir üslup, sakınmasız bir göz ve sımsıcak bir şefkatle.
İlk kez 1984 yılında yayımlanan Berci Kristin Çöp Masalları, edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırmış, kısa sürede pek çok dile çevrilmiş ve uluslararası bir