Yaşamını 42 yaşında bir otel odasında kendi eliyle noktalayan, çağdaş İtalyan edebiyatının büyük ustası Cesare Pavese, 1949 yılının eylül-kasım ayları arasında yazdığı Ay ve Şenlik Ateşleri’nde, kalemiyle yarattığı dünyayla, kendi geçmişiyle ve okurlarıyla hesaplaşıyor. Amerika’da para-pul sahibi olduktan sonra, İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde doğduğu köye dönen Anguilla, çocukluğunun öykülerine, kişilerine döner ve direnişçilere ihanet ettiği için öldürülen genç bir kızın ölüsünün yakıldığı ateş, aynı zamanda geçmişin de küllerini savuran bir şenlik ateşine dönüşür. En olgun yapıtı sayılan bu son romanında Pavese benzersiz bir doğa sevgisini, kırsal kesimin ahlak anlayışını ve yazgıya karşı koymanın anlamsızlığını vurguluyor. Ay ve Şenlik Ateşleri, özlemlerin ve yürek burkan bir hüznün romanı.