Bu gizemli altın kuş ne gündoğumunda ötüyor ne kanat çırpıyordu kendinin bir kuş olduğunu unuttuğuna kuşku yoktu Ancak onun uçmuyor olduğunu düşünmek de yanlıştı aslında Diğer kuşlar gökyüzünde uçarken bu kırmızı altından Anka kuşu parlayan kanatlarını açmış sonsuza dek zamanın içinde uçmaktaydı Zaman onun kanatlarına çarpıyordu Kanatlarına çarpıp geri süzülüyordu Kekeme olduğu için hayatı boyunca yalnızlık çeken Mizoguçi babasının ölümünden sonra Altın Tapınak ın başkeşişine emanet edilir Tapınağın güzelliğini bir saplantı haline getiren Mizoguçi nin bu güzelliğe sahip olma tutkusu onu yıkıcı bir yola sürükleyecektir Ali Volkan Erdemir in güzel çevirisiyle Türkçeye kazandırılan Altın Köşk Tapınağı 1950 lerde yaşanan gerçek bir olayı konu alıyor Şiirsel üslubu ve dramatik sahneleriyle dünya edebiyatına damgasını vuran Mişima nın ele aldığı şiddet tutku din ve tarih gibi konular bu romanda kusursuzca harmanlanıyor